Malatyalı kan ağlıyor, Malatyalı geçilemiyor. Malatyalı her geçen gün yoksulluğa sürükleniyor. Malatya’da bir taraftan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, “Mücbir Sebep uzatılmazsa iflaslar artar, kepenk kapatmalar çoğalır. Malatya’dan göçler devam eder” diyor, bir taraftan Büyükşehir Belediye Başkanı her fırsatta açıklıyor, “Borç batağındayız, daha önceki dönemde keyfi alınan beyaz yakalıları sahaya süreceğim. Kimseler karışmasın. Maaş ödemekte zorlanıyorum. Eleman alamıyorum” diye haykırıyor. Ama yine aynı döngü devam ediyor Malatya’da. Her şey güllük gülistanlıkmış gibi…
Unutuluyor bir anda Malatya ve Malatyalının içinde bulunduğu durum. Söylediklerini unutan Başkan biran da Suriyelilerin “Hicret” yaptığını açıklayarak, “Kalmak isteyenlere en iyi ev sahipliğini yapmaya devam edeceğiz” sözleri ile sanki “Başımızın üstünde yeriniz var” çağrısını yapıyor. Sayın Başkan Malatya’nın bulunduğu durumu unutuyor. Malatyalı perişan, Malatyalı aç, Malatyalı işsiz. 120 Bin Malatyalı konteynerde yaşıyor. Esnaf haykırıyor, “Siftah yapamıyoruz” diye. Oda Başkanı haykırıyor, “Kepenkler kapanacak” diye. Duyan kim.
İş Suriyeliye gelince ne hikmetse konu Suriyeli olunca her şey unutuluyor ve “Hicretler” deniliyor. Yok, öyle hicret micret. Benim ev halkım aç iken komşum düşünülmez. Yüce dinimiz önce kendi bedenimizi korumamızı, düşünmemizi sonra ailemiz ardından da toplumu yani komşularımızı düşünmemizi emreder. Ailemiz açken nasıl olurda komşularımızı düşündürürüz? Önce asli görevlerimizi yaparak ailemizi doyurmayalım mı ne dersiniz Başkan?
Ya, Allah aşkına ne güzel düşünerek ilaç kampanyası başlatmışsınız. Topladığınız ilaçlar ile ellerinde reçeteleri olmasına rağmen parasızlıktan ilaçlarını alamayan onlarca, yüzlerce insana çare oluyorsunuz. Peki, Malatya’da ilaç ihtiyacı olan, çaresiz mi bitti de arta kalanları Suriye’ye gönderiyorsunuz? Birde “10 milyonluk ilaç topladık Suriyeli kardeşlerimize gönderdik” demek ne oluyor? Peki, buna tamam, eyvallah diyelim. Gönderin. Hastaya nerede olursa olsun şifa olmak güzeldir. Ama bu kadar derdimiz varken “Gitmek isteyen kardeşlerimizin gidiş masraflarında yardımcı olacağız” demek ne oluyor, hani maaş ödüyemez durumdaydınız. Şimdi birilerine şirin görünmenin anlamı ne…
Yaklaşık 37 bin Suriyelinin yaşadığı Malatya’dan bu güne kadar kaç kişi zafer sonrasında ülkesine döndü. Ben diyeyim 300 siz deyin 500 kişi. Hepsi bu kadar mı? Bu misafirleri ger göndermek dururken “Kalmak isteyenlere en iyi şekilde ev sahipliğini yapacağız” demek de ne oluyor? Malatyalı iş bulamazken, onlar ucuz çalışıyor diye adeta çanak tutmak da neyin nesi. Malatya’dan deprem sonrası canlarını kurtarmak, çocuklarını kurtarmak için kaç kişi göç etti biliyor musunuz? Onların yerine kimler geldi. Onlar giderken onlara hangi belediye yol parası verdi yâda geri gelmeleri için nasıl bir yardım yapılıyor bunları merak eder olduk. Malatya da her gün uyuşturucu operasyonu var. Valilik, Emniyet birimleri geceli gündüzlü operasyonlar yapıyor. Onlarca hatta yüzlerce kişi uyuşturucu maddesi satarken yakalanıyor. Bu kişiliksiz zatlar, bu uyuşturucuları kimlere satıyor. Neden deprem sonrası Malatya’da uyuşturucu satışları arttı, intihar sayılarında yükselmeler var? Bunları düşünen kaç yöneticimiz var? Bir araştırma yapıldımı. Bu kişiler deprem sonrası Malatya’ya yerleşen vasıfsız insanlar mı?
“Kıymetli Suriyeli Kardeşlerim, Son zamanlarda, sizlerden gelen yoğun sorulardan dolayı bir açıklama yapmak istedik. 13 yıl önce, savaşın ve zulmün karanlığı hayatlarınızı sardığında, evlerinizi, sevdiklerinizi ve vatanınızı bırakıp dünyanın dört bir yanına hicret etmek zorunda kaldınız. Bizler de inancımızın ve kültürümüzün bir gereği olarak, sizleri bağrımıza basmaya gayret ettik. Bugün hamdolsun, Rabbimiz bizlere, zalim Baas yönetiminin son bulduğunu ve güzel Suriye’nin özgürlüğüne kavuştuğunu dünya gözüyle görmeyi nasip etti. Bu yeni dönemde de, kalmak isteyen kardeşlerimize en iyi şekilde ev sahipliği yapmaya, vatanına, memleketine onurlu ve güvenli bir şekilde dönmek isteyen kardeşlerimizi de en güzel şekilde yolcu etmeye çalışacağız. Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak; memleketine gitmek isteyen ihtiyaç sahibi misafir kardeşlerimize, dönüş yolculuklarında ulaşım desteği sağlayacağımızı bilmenizi isteriz” diye açıklama yaparak Suriyelilere seslenen Başkan neden depremden sonra Malatyalılara seslenmiyor.
Malatya’nın sosyal ve ekonomik çöküşünü görmezken gelerek ne yapılıyor anlamış değiliz. Uyuşturucu ile mücadelede Büyükşehir belediyesi yetkilileri işin neresinde yer alıyorlar çok merak ediyoruz. Malatya’ya özellikle doğu ilerinden yapılan göçlerle yerleşenler ne kadar araştırılıyor. Malatya’nın sosyolojik yapısı bozulurken ülkelerinde ki savaşın bitmesine sevinen Suriyeliler neden bu kadar düşünülüyor aklımıza yatmıyor.
Biz diyoruz ki, Sayın Başkan önce kendinizi, sonra ailenizi düşünün. Malatya’nın evlatları perişan, hasta yataklarında yardım bekliyorlar. İşlerini düzene sokmak, evlerinin biran önce teslim edilmesini bekliyorlar. Artık onlara abilik yapın. Artık onların haykırışlarını duyun. Sanki, “Malatya’da inşaatlar yükseliyor, konutlar yapılıyor” dediğinizi duyar gibiyiz. Evet, bunlar Emlak Konut ve TOKİ tarafından yapılıyor. Belediye demek sadece alt yapı ile yollarla, yapılan konutlar ile ilgilenmek değil, toplumun sosyal ve kültürel yaraları, beklentileri ile de ilgilenmek diye biliyoruz. Lütfen artık Malatyalının sesi olun. Abisi, hamisi olun. Şu yozlaşmanın önüne geçmek için gerçek adımlar atın….
GENEL
14 saat önceGENEL
2 gün önceGENEL
4 gün önceGENEL
5 gün önceGENEL
6 gün önceEKONOMİ
6 gün önceGENEL
7 gün önceGENEL
8 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.